Türkei Türkiye Osmanisches Reich Orden 1. Weltkrieg, Fliegerabzeichen, Militaria ab 1916 Türkisches Abzeichen für Flugzeugführer , Osmanlι Pilot Brövesi , Türk Rozeti EF sehr guter Zustand
Abzeichen aus Buntmetall, vergoldet, versilbert. Mehrteiliges Stück in sehr gutem Erhaltungszustand.
Auf der Rückseite des Sterns eingeschlagen das Firmenzeichen des Herstellers: Paul Meybauer , Berlin.
L: ca. 53,0 x 56 mm Birinci Dünya Savaşı Uçak Pilotları için Türk Rozeti.
Türk Havacılığının Doğuşu: Batılı ülkelerden kısa süre sonra 1909 yılında İstanbul semalarında da uçaklar uçmaya başlamıştı. Osmanlı Devleti havacılık alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip etmiş ve birçok ülkeden önce havacılığı ordu teşkilatına dahil etmiştir. Bunun ne kadar zor şartlarda gerçekleştiğini ve Türk havacılığının nasıl bir idealist çizgi ile çağının şartlarıyla rekabete hazırlandığını anlamak için dönemin şartlarını bakmak gerekir. Uçakların uçmaya başladığı ilk yıllarda da öne çıkan en önemli risk, birgün uçakların kontrol edilemeyip ülkelerin derinliklerine gelmeleri halinde ne gibi tedbirlerin alınacağı hususuydu. Öngörülü ordular bu durumdan endişe duymuşlar ve kısa sürede havacılığı ordularının bir parçası haline getirmişlerdir. Her ne kadar 150 yıllık bir balon kültürü varsa da; uçak, sürat ve kontrolünün zor olacağı ayırt ediciliği ile gücünü ortaya koymuştur. Kısa sürede Avrupa’da ve Amerika’da havacılık alanında önemli gelişmeler olmuş, Avrupa’da onlarca uçak fabrikası kurulmuştur. 20 Aralık 1909 tarihinde kurulan Osmanlı askeri komisyonu, Osmanlı İmparatorluğunun da bu yeni gelişmelerden uzak durmamasını önermiştir. 1910 yılı Türk havacılık tarihinde oldukça önemlidir. Türk Havacılığının kurulmasına yönelik zihinsel hazırlıklar yoğun olarak bu yıl içinde şekillenmiştir. 1910 yılında Trakya Karıştıran Mevkiinde yapılan tatbikat, Mustafa Kemal’in de aralarında bulunduğu Osmanlı Gözlemci Heyeti’nin katıldığı Picardie Manevraları havacılığın gerekliliğini bir kere daha ortaya koymuştur. Dönemin Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa havacılığın yakın zamanda önemli hale geleceğini öngörmüş, havacılıktaki gelişmelere yakinen ilgi göstermiş ve bir takım seri kararlar almıştır. Hava Okulu Kurulması Havacılıkla ilgilenmesi için Mahmut Şevket Paşa tarafından, görevlendirilen ve takiben Tayyare Komisyonu Başkanı olan Yb.Süreyya Bey, yurtdışı pilotaj eğitiminin oldukça pahalı olduğunu ve sonuçta birkaç pilottan başka kazancı olmadığını görür. Pilot yetiştirildiğine göre, her halukarda uçak almak gerekeceğinden, öncelikle bir hava okulunun kurulmasına ihtiyaç olduğunu değerlendirmiştir. Karar vericilere, bir Hava Okulu ve Havacılık Merkezi kurulmasını önermiş ve önerisi kabul edilmiştir. Mahmut Şevket Paşa; Hava Okulunun Üsküdar tarafında kurulmasını arzu ediyordu. Ancak en uygun yer olarak Yeşilköy belirlenmiştir. Yeşilköy’ün seçilmesinde; rüzgarın esiş yönü, arazinin durumu ve demiryoluna yakınlığı belirleyici olmuştur. Okulun açılması ile burada pilot, takip eden dönemde rasıt ve makinist yetiştirilmeye başlanmıştır. Personel, malzeme ve techizatın tamamlanması ile öncelikle ordulara, takiben kolordulara birer tayyare bölüğü verilmesi hedeflenmiştir. Yeşilköy Hava Okulu 3 Temmuz 1912’de resmen faaliyete başlamıştır. Okul Müdürlüğü; Komutan ve yazıcı onbaşı dâhil 24 kadroya sahipti. Planlamaya göre her yıl 3 devre kurs açılacak ve her devrede 15-20 pilot yetiştirilecekti. Ortalama yıllık 50 pilotun yetişmesi hedeflenmiştir. Osmanlı Devleti’nin Son Savaşlarında Hava Okulu Okul açıldığı zaman Trablusgarp Savaşı devam etmekteydi. Şüphesiz, İtalyanların 28 uçak ve 4 balon kullandığı Trablusgarp Savaşı’nda, uçaklar Osmanlı için de hayati öneme haizdir. Balkan Savaşlarının ilk safhasında görev alan yabancı personelden beklenen performans elde edilemediğinden, savaşın ikinci safhasında; Türk havacılar görev yapmaya başlamıştır. Bu safhada; düşman cephesi üzerinde bomba bırakma ve keşif yapma gibi önemli görevler icra etmişlerdir. Balkan Savaşları sonrasında bu yıl 100’üncü yılını kutladığımız “İstanbul Kahire-Seferi” olarak tanımlanan “kıtalararası hava seferi” her zorluğa rağmen karalılıkla tamamlanmıştır. Hemen sonrasında havacılığın kendini toparlamasına imkân bulamadan Birinci Dünya Savaşı çıkmıştır. 3 Aralık 1914’de Hava Okulu’nda; 31 subay ile 417 astsubay, sanatkâr ve er görev yapmaktadır. Alman Bnb. Serno, Osmanlı havacılığının en yetkili sorumlusu olarak 3 Şubat 1915’de İstanbul’da göreve başlar. Serno 4 yıl bu görevini sürdürmüştür. 1916 yılında Yeşilköy Hava Okulu eğitiminde en önemli yenilik, çift kişilik eğitim uçakların gelmiş olmasıydı. Yeşilköy Hava Okulu, Onarım ve Üretim Merkezi olarak da yapılanmasına rağmen yetersiz kalmaktaydı. Birliklere uçakların karadan gönderilmesi, bu yetersizliğin sonuçlarındandı. Hava Okulu pilot yetiştirme dışında; birliklere gönderilecek hava birliklerinin teşkili, hazırlanması, imalat, onarım, merkezi depolama ve dağıtım görevleri de yaptığından, 12 Ekim 1916’da “Tayyare İstasyonu” haline getirilmiştir. Mütareke Dönemi Havacılık Yeşilköy Hava İstasyonu, İtilaf güçlerince işgal edilmiş ve arşiv belgelerinde de açıkça belirtildiği üzere, hava kuvvetlerine ait malzemeler yağmalanmış veya gasp edilmiştir. Burası 1 Mart 1919’da İngilizlerin boşaltma talebi karşısında zor şartlarda boşaltılmış ve havacılar Maltepe’ye taşınmıştır. Milli Mücadele Yıllarında Hava Okulu Ankara yönetimi; 13 Haziran 1920’de; Harbiye Dairesine bağlı bir Hava Kuvvetleri Şubesi ile tayyare bölükleri teşkil ederken, Eskişehir’de ise “Hava Okulu” kurmuştur. Milli Mücadele yıllarında Hava Kuvvetleri teşkilat yapısının değişimi, Hava Okulunu da etkilemiştir. Hava Okulu; Fransızların Adana’yı boşaltması ile Adana’ya, takiben Konya’ya taşınırken, 8 Ağustos 1922 tarihinde yeniden Adana’ya taşınmıştır. İzmir’in kurtarılması ile 17 Eylül 1922 tarihli emirle Hava Okulu İzmir’e taşınmıştır.
Atatürk Döneminde Hava Okulu Cumhuriyetin ilanı sonrasında, Türkiye yeniden yapılandırılırken havacılık da ayrı ve mühim bir başlık olarak her zaman gündemde olmuştur. Atatürk, yapmış olduğu bir değerlendirmede; havanın yalnız nefes almak için değil, havada egemenlik kurmak için önemli olduğunu söylemiştir. 1925 yılında tayyare bölükleri Eskişehir’e intikal ederken, Hava Okulu da 1925’de Eskişehir’de yeniden teşkilandırılmıştır. 1929 yılında pilotluk eğitimi, kurs olmaktan çıkarılarak 2 yıl eğitim veren bir okula dönüştürülmüştür. Birinci sınıfta; nazari bilgiler, ikinci sınıfta ise uygulamalı uçuş eğitimi verilmekteydi. 1930’lu yıllarda bir pilotun harbe hazır hale gelmesi için lise sonrası aldığı eğitim süresi 6 yıldır. Bu süreç kıtalarda 6 ay görevle başlar, Harp okulu eğitimi, kıt’a stajı, diğer eğitimleri takiben hava okulunda verilen rasıt ve pilotaj eğitimi ile tamamlanırdı.